Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Kaygı Nedir?

Kaygı hayatın bir parçası haline gelmiştir. Günlük hayatın koşuşturmacası içinde birçok konu ile ilgili kaygı duyabiliriz. İş, sınav, para, çocuk ve ailelerimizle ilgili sorunlar bizi kaygılandırabilir. Kaygılanmak bizi günlük hayatta sorunlarla baş edebilmemizi, hızlı karar verebilmemizi sağlar. Bunlar normal düzeyde karşılanabilecek kaygılardır.

Diğer yandan baktığımızda belirgin sıkıntı ve işlev kaybına neden olan korku ya da endişe ile birlikte görülen aynı zamanda fizyolojik belirtileri olan kaygı durumu ise kaygı bozukluğu olarak adlandırılır. Örneğin günlük işlevselliğe zarar veren ve kontrol edilemeyen ısrarcı kaygılar kaygı bozukluğu… Bununla birlikte fiziksel şikayetler, sıklıkla baş ağrısı, terleme, çarpıntı, göğüste sıkışma hissi, hafif mide rahatsızlığı, uzun süre oturamama ya da hareketsiz duramama…

Çocuklarda kaygı bozukluğu ise sıklıkla baş ağrısı, karın ağrısı ve bağırsak sendromu gibi fiziksel belirtiler görülür. Bu fiziksel belirtilerin önemli olduğu ve belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiği bilinmelidir. Bununla birlikte çocuğun günlük yaşantısında işlevselliğinde bozulma varsa, okula gitmesinde aksama varsa, okula gittiğinde mutsuz oluyorsa, anne-babadan ayrıldığında problem yaşıyorsa ve çevresiyle ciddi problem yaşıyorsa profesyonel olarak destek alınmalıdır. Çocuklarda görülen kaygı bozukluğu genel olarak ayrılık kaygısı, sosyal kaygı, yaygın kaygı ve özgül fobilerdir.

Çocukluk döneminde kaygı bozukluğu olması çocuğun sonraki yaşantısında psikolojik rahatsızlıkların diğer türleri için genel bir risk oluşturabilir. Bu nedenle çocuklardaki fiziksel ve psikolojik semptomlar gözlenmeli, gerekli olduğu düşünüldüğünde çocuk psikiyatristi tarafından muayene edilerek tedaviye başlanmalıdır.