Kişinin problemini geçmiş ve şimdi ile ilişkilendiren terapi yöntemidir. Geçmişin bugün üzerindeki izleri birleştirilir ve kendini anlama yoluyla kişi farkındalık kazanır.
Psikodinamik yönelimli yaklaşımın insanı anlama amacı, kişinin ruhsal gelişim evrelerini, bu evrelerde yaşadığı çatışmalarını, savunma mekanizmalarını belirlemek ve terapi sürecinde ego kapasitelerinin geliştirilmesini sağlamaktır.
Freud ruhsal yapı içinde bilinç, bilinçdışı ve bilinç öncesini ayrı ruhsal yerler olarak tarif eder. Ona göre cinsellik ve saldırganlık dürtüleri doğuştan getirdiğimiz dürtülerdir ve bunlar çoğunlukla bilinçdışı süreçler olarak karşımıza çıkar.
dinamik yönelimli psikoterapi
Bilinç kişinin bilinçli ve farkında olduğu yönüdür. Kişinin zaman içerisinde herhangi bir noktada farkında olduğu duyumları ve deneyimlerini kapsar. Örneğin güneşin ısısının farkına varması, dokunduğunuz bir nesneyi hissetme, birisiyle karşılıklı konuşmalarınız ve kendi duygularınızın farında olmanızdır.
Bilinç öncesi ise küçük bir çabayla kolayca hatırlanabilecek olayları ve deneyimleri kapsar. Örneğin tam olarak hatırlayamadığınız ve dilinizin ucunda olan ama çıkartamadığınız süreçleri oluşturur. Mesela daha önce girilen bir sınavın sorularını hatırlamak, arkadaşlarınızın telefon numaralarını hatırlamak ya da çok önce yaşanmış bir olayı hatırlamaktır.
Bilinçdışı ise özellikle farkında olmadığınız ve farkında olduğunuzda psikolojik bütünlüğünüze zarar verme ihtimali olan anılar, dürtüler, ve duyguları içerir. Bilinç dışında, çocukluk çağında yaşadığınız travmalar, istismara yönelik düşmanca duygular örnek olarak verilebilir. Ayrıca kişilerin farkında olmadığı ihtiyaçları ve güdüleri de bilinç dışına örnek gösterilebilir. Bilinç dışı malzemenin bilince çıkması bilinç zarar vereceği için uzman psikoterapist tarafından klinik ortamda yoğun psikoterapötik süreçlerle ya da rüyaların yorumuyla ortaya çıkarılabilir.