Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Toplumda psikiyatrik ilaçlar hâlâ yanlış anlaşılmakta ve önyargılarla değerlendirilmektedir. Oysa modern psikiyatride bu ilaçlar, birçok rahatsızlığın tedavisinde bilimsel temellere dayanarak kullanılmaktadır. Bu yazıda, Uzm. Dr. Mustafa Kemal Özcan’ın da altını çizdiği bilgiler ışığında en sık karşılaşılan yanlışları açıklığa kavuşturuyoruz. 

 

 

 

  1. En Yaygın Yanılgılar ve Gerçekler

 

Psikiyatrik ilaçların bağımlılık yaptığı düşüncesi toplumda oldukça yaygındır. Ancak antidepresan ve benzeri ilaçlar madde bağımlılığı gibi bir etki göstermez. İlaç kesildiğinde yaşanan yoksunluk belirtileri geçicidir ve bu durum, bağımlılıkla karıştırılmamalıdır. 

Kişiliği değiştirdiği iddiası da bir başka yaygın efsanedir. Aslında bu ilaçlar, kişinin depresif ruh halinden çıkmasına yardımcı olur. Bu iyileşme süreci, kişinin öz benliğine dönüşü olarak değerlendirilmeli; bir “kişilik değişimi” olarak görülmemelidir. 

“Zekâyı düşürür” inancı da doğru değildir. Bilimsel çalışmalar; tedavi sürecinde dikkat, konsantrasyon ve hafıza gibi bilişsel yetilerin iyileşebileceğini ortaya koymuştur. 

Hafif depresyon ve anksiyete gibi durumlarda da ilaç kullanımı mümkündür. Bu hastalıkların yalnızca “çok ağır vakalarda” ilaçla tedavi edildiği düşüncesi, bireylerin erken dönemde yardım almasının önüne geçebilir. 

 

 

 

 

 

 

 

  1. İlaç Kullanımı ve Tedavi Süreci Üzerine

 

 

Antidepresanların etkisi genellikle 2 ila 4 hafta içinde hissedilmeye başlar. Bu nedenle sabırlı olunmalı ve ilaçlar doktorun belirttiği dozda ve düzende alınmalıdır. İlacın hemen etki etmesini beklemek, tedavinin gereksiz yere yarıda bırakılmasına neden olabilir. 

İlaçların aniden bırakılması, yeniden semptomların ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu nedenle bırakma süreci mutlaka uzman kontrolünde, kademeli olarak gerçekleştirilmelidir. Uzm. Dr. Mustafa Kemal Özcan da bu noktaya özellikle dikkat çekmektedir. 

Bazı bireylerde uzun süreli ilaç kullanımı gerekebilirken, çoğu hasta için bu süreç sınırlıdır. Kullanım süresi kişinin biyolojik özelliklerine, hastalığın şiddetine ve eşlik eden diğer faktörlere bağlı olarak değişir. 

Her birey aynı ilaca aynı şekilde yanıt vermez. Genetik yapı, önceki ilaç deneyimleri ve metabolizma hızı, tedavinin kişiye özel olmasını zorunlu kılar. Bu yüzden ilaç tedavisi her zaman kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla yürütülmelidir. 

 

 

 

  1. Toplumsal Algı, Stigma ve Bilinçlenme

 

Psikiyatrik ilaçlara karşı toplumda hâlâ büyük bir önyargı vardır. “Delilik” yaftası, ilaç kullanımıyla özdeşleştirilmekte ve bu durum birçok bireyin tedaviye başvurmasını engellemektedir. Oysa depresyon, anksiyete ya da dikkat eksikliği gibi rahatsızlıklar; tıpkı diyabet ya da yüksek tansiyon gibi, tıbbi tedavi gerektiren durumlardır. 

Bitkisel ürünlerin ilaçların yerini alabileceği yönündeki inanış da bilimsel dayanağa sahip değildir. Bazı bitkisel desteklerin tedaviyi desteklediği düşünülse de, bu ürünlerin çoğu standart dozlara ve bilimsel kontrollere sahip değildir. Ayrıca bazı bitkisel takviyeler, kullanılan ilaçlarla tehlikeli etkileşimlere girebilir. 

Çocuklarda psikiyatrik ilaç kullanımı da dikkatle yönetilmesi gereken bir konudur. Ancak doğru tanı ve uygun dozlarla kullanıldığında özellikle dikkat eksikliği ve otizm spektrum bozukluğu gibi durumlarda ciddi faydalar sağladığı bilinmektedir. 

Psikiyatrik ilaçların yalnızca semptomları bastırdığı düşüncesi de gerçeği yansıtmaz. Bu ilaçlar, beyindeki kimyasal dengenin yeniden sağlanmasına yardımcı olur. Yani yalnızca dışa yansıyan belirtileri değil, sorunun kökenini hedef alır. 

 

 

 

Bilinçli Yaklaşım ve Uzman Desteği 

 

 

Psikiyatrik tedavi, bireyin yaşam kalitesini artırma ve işlevselliğini geri kazandırma amacı taşır. Bu sürecin en önemli parçası, bilgi kirliliğinden uzak durmak ve süreci uzman bir hekimle birlikte yürütmektir. Uzm. Dr. Mustafa Kemal Özcan’ın da belirttiği gibi, doğru zamanda ve doğru dozla kullanılan ilaçlar; kişinin psikolojik dengesini yeniden kurmasına ve günlük yaşamda daha sağlıklı bir birey olarak var olmasına yardımcı olur.