Çocukluk Korkularının Olası Sebepleri
Korkular, yeni doğanlarda dahi gözlenebilmektedir. Yenidoğanlar ani ses ve hareketlerden irkilebilmektedirler. Bebeklerde 6 ayda itibaren yabancı korkusu ve ayrılık kaygısı ortaya çıkmaktadır.Ayrılık kaygısının okul öncesi dönemde hafiflese bile, bunun yerini başka korkular almaktadır. Bazı çocukluk dönemi korkuları;
Bilgi Eksikliğinden Kaynaklı Korkular
Dünya çocuklar için gizemli ve öngörülemez bir yerdir. Gök gürültüsü, elektrikli süpürgeler, sesli oyuncaklar gibi birçok şey çocuklar için yeni ve korkutucu olabilir. Çocuklar, dünyanın kuralları ile ilgili yeni keşifler yapmakta ve fikirler üretmektedir. Eksik bilgiler nedeniyle bu fikirler zaman zaman korkutucu olabilir. Küçük bir çocuk “ Küvetteki sular o küçük delikten geçip yok olduğuna göre ben de yok olabilirim” diye düşünebilir. Bir başka çocuk minik bir kesikten öleceğini düşünebilir.
Bu noktada yapılacak en önemli şey; çocuğun korkularını alaya almamak ve ona doğru ve anlaşılır bilgiler sunmaktır. Çocuklar hangi hayvanların bazen saldırabildiğine, gerçek ve hayalin birbirinden farklı olduğuna, kimsenin süper güçleri olmadığına, canavarların ve perilerin gerçek olmadığını bilmeye ihtiyaç duymaktadırlar. Sade, açık ve çocuğun gelişimsel seviyesine uygun bilgilendirmeler yapmak önemlidir.
Bebeklikte Yaşanan Sıkıntı Verici Deneyimlerden Kaynaklanan Korkular
Anne karnında ya da doğum sürecinde yaşanılan travmalar, çocukluk dönemi korkularına zemin hazırlayabilmektedir. Örneğin kapalı yerde sıkışma korkusu (klostrofobi), bebeğin doğum esnasında doğum kanalında sıkışmasıyla ilişkili olabilir. Karanlık korkusunun temelinde gece ihmal edilen bir bebeğin ağlamaları yatabilir.
Bebekler, yaşadıkları zorlu deneyimleri anne- babalarının kollarında ağlayarak, öfkelenerek iyileştiremezlerse, bu acılar çocukluk dönemlerinde korku ve endişeler şeklinde kendini gösterebilir. Yenidoğanların yaşadıkları acılar ve karşılanmamış ihtiyaçlar ileriki yıllarda çeşitli korkular biçiminde kendini gösterebilir.
Korkutucu Deneyimlerden Kaynaklanan Belli Korkular
Ayağı kayıp havuza düşen bir çocuk, aylarca sudan korkması ya da bir köpek tarafından ısırılan bir çocuğun bir daha köpeklere yaklaşamaması bu tür korkulara örnek verilebilir. Bu olayların bir kısmı gerçekten hayati tehlike içerse de, çocukların korktukları bir çok şeyin genelde hayati tehlikesi yoktur.
Ölümlülüğü Kavramaktan Başlamaktan Doğan Korkular
Bebekler ölümlülüklerinin farkında olmasalar da 3 yaş civarındaki çocuklar ölümlülüklerine ilişkin bir farkındalık geliştirmeye başlarlar. “Ben ölecek miyim?”, “ Sen ölecek misin?” soruları ile bu durum kendini gösterir. Ölümün farkına varmak çocuklarda o zamana kadar hissetmedikleri korkuları açığa çıkarabilir. Karanlıktan hiç korkmayan bir çocuk artık karanlıkta yatmak istemeyebilir. Canavar hikayelerinden hoşlanan bir başka artık canavar hikayelerinden hoşlanmayabilir. Tüm bunların sebebi çocuğun ölümlülüğünü fark etmesi olabilir.
Çocuğun Gelişen Hayal Gücünden Kaynaklanan Korkular
Küçük çocukların dünya ile ilgili bilgileri artana kadar gerçeklik ile hayal dünyaları arasındaki farkı tam olarak ayırt edemezler. Bu yüzden küçük bir çocuk perdelere düşen gölgeleri dev hayvanlara benzetebilir ve yoğun korku yaşayabilir. Hayal gücünün canlı olması sebebiyle yetişkinler için basit olan olayları bile abartılı biçimde büyütebilir ve endişe yaşayabilirler.
Erken çocukluk dönemi korkuları yetişkinler için mantıksız olabilse bile genellikle gelişimin normal bir parçası olarak karşımıza çıkmakta ve psikopatoloji göstergesi olarak değerlendirilmemektedir. Yapılan çalışmalar erken dönem korkularının yetişkinlik yıllarında duygusal bozukluklarla ilişkili olması gerekmediğini göstermiştir. Korkular yaşayan küçük bir çocuğun, yetişkinlik hayatında fobilere sahip olacağını varsaymak doğru olmayacaktır.